Kuklaların Dünyasına Yolculuk



Dünya üzerindeki pek çok medeniyette kuklanın varlığı görülmektedir. Yazının var olmadığı zamanlarda, eski insanların yaptıkları kuklaları çeşitli törenlerde kullandıkları sanılmaktadır. Antik Mısır, Antik Yunanistan, Roma İmparatorluğu ve çeşitli Uzakdoğu medeniyetlerinde de kuklanın izine rastlanır. Orta Asya ve Anadolu’da varlığını sürdürmüş olan Türk medeniyetlerinde de kuklanın varlığından söz edilir.

Peki, nedir bu kukla?

Kukla aslında bir oyuncaktır. Hareketsiz durduğu sürece de oyuncak olarak kalmayı sürdürür. Kuklanın asıl var olmasını sağlayan kişi kuklacıdır. Bir hikâye içerisinde o oyuncağa can verir kuklacı. Bu sayede de o oyuncak kuklaya dönüşür. 

Kuklaların da pek çok çeşidi vardır. Üretildikleri malzemeye göre ayırabileceğimiz gibi oynatılış biçimine göre de ayırırız kuklaları. El kuklaları, parmak kuklaları, ipli kuklalar, canlı (kostüme) kuklalar ve gölge (tasvir) oyunları oynatılış biçimine göre ayrılan kukla türlerindendir.

“Herkes kukla yapabilir, her şeyden kukla yapılabilir.”

Hakan Polacanlı ile gerçekleştirdiğimiz etkinlikteki en önemli cümlelerden biridir bu. Kukla yapımının özündeki yaratıcılığı net bir şekilde ortaya koymaktadır. Kukla yapımında kişi kendi sınırlarını kendisi belirler. Onu kısıtlayan herhangi bir kural yoktur. Bir tahta parçasıyla da kukla yapılabilir, bir domatesle de yapılabilir hatta kendi dizinizi kullanarak bile bir kukla yapabilirsiniz. Kuklayı yaparken kullandığınız yöntem de size has olabilir. Ortaya koyduğunuz kuklanın da belirli bir güzellik ölçüsü yoktur. Sizin verdiğiniz değer ne ise kuklanızın da değeri odur. Hakan Polacanlı: Kuklada herhangi bir üst seviyenin olmadığını, kişinin oluşturduğu her kukla eserinin aslında üst bir seviye olduğunu söyler. Aynı zamanda kuklacı, kukla ve seyirci arasında yaratılan anın muhteşem olmasıyla da bir “üst seviye” kavramından bahsedilebileceğini belirtir. Fakat burada da sadece tek bir “üst seviye” yoktur. Pek çok farklı kişinin, pek çok farklı kukla ve pek çok farklı seyirciyle birlikte yaşadıkları muhteşem anlar vardır. Amatör bir ruhla yapılan sanat eserleri olduğunu söyleyebiliriz kuklaların. Aynı zamanda da bir çocuk gibi düşünmemiz ve onun yaratıcılığına erişmeye çalışmamız da kukla sanatı için önemlidir.  

Bu amatör ruhun bir göstergesi olarak da etkinlik esnasında yaptığımız bazı kuklaları size sunuyoruz. Bir kâğıt, kalem ve yapıştırıcı kullanarak oluşturduğumuz bu kuklaların da sizin içinizdeki yaratıcılığı tetiklemesini umarız.







Hakan Polacanlı ile gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizde bu yazıdaki içeriği ve çok daha fazlasını bulabilirsiniz. Dilerseniz aşağıdaki linki kullanarak etkinliğimizi izleyebilirsiniz. 

https://www.youtube.com/watch?v=Q-FqdqNE3GE&list=LL&index=1&t=4740s







Yazar: İlker Yıldız

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ran: Samuray Kültürü ve Zen Budizm Bakışından

Hollywood’un ve Yeşilçam’ın Küçük Çarkları: B Film ve Avantür Film Üzerine